Tip 2 Diyabet Riski Taşıyan Hastalarda Kalp Rahatsızlığının Sinir Hasarını Artırması İddiası

featured

Macar Araştırmacılar, Nöropatinin Diyabet Hastalarında Kalp Etkilerini İnceliyor

Macar araştırmacılar, Tip 2 diyabet riski taşıyan hastaların, kalp rahatsızlığına bağlı olarak kalbi etkileyen sinir hasarına yakalanma olasılığının altı kata kadar daha fazla olduğunu iddia ediyorlar.

Nöropati: Diyabetin Önemli Bir Komplikasyonu

Uzmanlar, nöropati adı verilen sinir hasarının belirtileri arasında baygınlık ve baş dönmesi hissinin yer aldığını ve diyabet teşhisi konmadan birkaç yıl önce ortaya çıkabileceğini belirtiyorlar. Nöropati, sinirlerin hasar görmesi anlamına gelir ve diyabetin bilinen bir komplikasyonudur.

Önleyici Tedbirler ve İzleme Önerisi

Semmelweis Üniversitesi’nden araştırmacılar, hastaların diyabetleri tam olarak gelişmeden önce bile sinir hasarının belirtilerini gösterdiğini söylüyorlar. Bulgularına göre, diyabet riski taşıyan hastalarda nöropati belirtilerini izlemek ve sinir hasarını yavaşlatmak veya önlemek için erken önlemler alınabilir.

Farklı Nöropati Türleri ve Etkileri

Genellikle periferik nöropati olarak adlandırılan durum, ayaklarda ve ellerde uyuşukluk, karıncalanma, yanma hissi, ağrı, kramp ve güçsüzlüğe neden olabilir. Ayrıca, diyabet hastaları duyusal sorunlar, sinyal alma bozuklukları ve el kontrolü zorlukları yaşayabilirler.

Çalışmadan Ortaya Çıkan Veriler

Bir çalışmada, diyabet riski yüksek olan bireylerin sağlıklı insanlara göre parasempatik nöropati adı verilen bir türe sahip olma olasılığının 5,9 kat daha yüksek olduğu bulundu. Bu durum, kalp atışlarını düzenleyen sinirlere verilen bir tür hasardır.

Kalp ile İlgili Nöropati Türleri ve Semptomları

Özellikle vurgulanan bir diğer nokta ise, kardiyak otonom nöropatinin diyabet riski taşıyan grupta yine 5,9 kat daha yaygın olduğudur. Bu durum, egzersiz sırasında baş dönmesi veya baygınlık hissi gibi semptomlara neden olabilir.

Araştırmacıların Tespitleri

Araştırmacılar, risk altındaki grupta duyusal nöropatinin daha yaygın olduğunu belirtiyor ve bu durumun çalışmadaki hastalar arasında da gözlendiğini ekliyorlar.