Atlantik Diyeti ve Özellikleri
Kuzeybatı İspanya ve Kuzey Portekiz’deki geleneksel beslenme biçimi olan Atlantik diyeti, kalp sağlığı açısından Akdeniz diyetiyle benzer özellikler taşıyor. Bu beslenme biçimi, bol miktarda balık ve deniz ürünleri, sebzeler, meyveler, tam tahıllar, fasulye, zeytinyağı, kurutulmuş meyveler (özellikle kestane), süt, peynir ve orta derecede et ve şarap tüketimini içeriyor.
Araştırma ve Bulgular
Geçtiğimiz hafta JAMA Network Open’da yayınlanan bir araştırma, İspanya’da yaşayan 200’den fazla aileyi takip etti. Çalışmada, 121 aile Atlantik diyetini uygularken 110 aile ise tipik beslenme biçimini sürdürdü. Katılımcıların beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktiviteleri, ilaç kullanımları ve diğer değişkenler araştırma başlangıcında ve 6 ay sonra değerlendirildi.
Metabolik Sendromun Azalması
Araştırma sonuçlarına göre, Atlantik diyeti uygulayan katılımcıların metabolik sendrom geliştirme riski düştü. Başlangıçta metabolik sendromu olmayan 457 katılımcıdan 23’ünde 6 aylık takip sürecinde metabolik sendrom gelişti. Atlantik diyeti uygulayanların bu hastalığa yakalanma riski diğer gruba göre daha düşük oldu.
Bel Çevresi Ve HDL Kolesterol Düzeyinde İyileşme
Araştırmacılar, Atlantik diyetinin yüksek tansiyon, yüksek trigliserit düzeyleri veya yüksek açlık şekeri seviyeleri üzerinde etkisinin olmadığını, ancak bel çevresini ve HDL kolesterol düzeylerini iyileştirdiğini bildirdi. Bu faktörler, kalp hastalığı, Tip 2 diyabet ve felç gibi metabolik sendrom gelişme riskini artırır.
Akdeniz Diyetiyle Benzerlik
Sağlıklı malzemelere ve geleneksel pişirme yöntemlerine öncelik veren Atlantik diyeti, Akdeniz diyetine benzerlik gösteriyor. Her iki diyet de sebze, meyve, fasulye, mercimek, kuruyemiş, tam tahıl ve sızma zeytinyağına ağırlık verirken kırmızı et, tatlılar, şekerli içecekler ve tereyağı tüketimini sınırlar.
Uzmanlar, bu araştırmanın sonuçlarının şaşırtıcı olmadığını ve Atlantik diyetinin kalp sağlığı için faydalı olduğunu belirtiyorlar.